ERKEN BÜYÜDÜK
Zahmarının çat ayazı, derdi babam
Üşüyen ellerini yaklaştırıp sobaya
Sakallarından buz akar
Keskin keskin gülerdi…
Havada uçuşan tek tük kar tanelerini gördüğünde
Sinirinden atıyor gene, derdi.
Gülerdik biz, çocukluğumuza verirdi.
Sobanın içinde yanan hayaller
Üstünde çay kaynatırdı.
Dünden geçmiştik çoktan
Geçmiştik, yarın olmadan
Erken büyüdük
Güdük imtiyazlar edinerek hayattan
Ellerimiz erken nasırlaştı
Kalbimiz çoktan kapatmıştı dükkanı
Bir gece yarısı ansızın koyulduk yola
Yıldızlar yerlere serilmiş kardan önce
Neyin takılıp gidecektik ki peşine?
Yaşımı yıldızlar biliyor
Zemheri biliyor en çoğu
Babama sor bilmez
Ben hiç oralı değilim zaten
Aynalara soranlar aldandı hep!
Erken büyüdük
Bir kış günüydü
Çay soğuyacak diye kapattık kapıları
Cesaret edemedik tekrar açmaya…
M’S