KUTLU OLSUN MU?

KUTLU OLSUN MU?
Ne çok ihtiyacımız varmış sevilmeye…
İlgi bekliyoruz, alaka bekliyoruz,
Değer verilmeyi bekliyoruz. Ödül bekliyoruz.
Takdir, onay bekliyoruz.
Görevimizi, işimizi yaparken üstelik.
Karşılığını, ücretini aldığımız halde…
Tarlada çalışan ırgat, inşaatta çalışan amele, fabrikada çalışan işçi kadar mütevazi değiliz.
Evinde çoluğuna çocuğuna kendini adayan analarımız, onca ezilmişliğine, hor görülmüşlüğüne rağmen hak ettikleri ve görmedikleri değerin acısını içine gömüp yaşayarak kutsal oldular.
”Bana bir harf öğret, kölen olayım!” ama karşılık beklemeden öğret. Karşılığını aldığın bir görevde bunca hengame niye?
”Kardeşim ücret almıyorsun, bu kursu kapatalım.” deyince, hocam her şey para mı çocukların ihtiyacı var diyen de, derse girmediği halde yüzü kızarmadan ücret almaya çalışan da aynı ilgiyi bekliyorsa burada duruş ile yıkım arasında kalıyoruz.
Bir yanda,
”Hiçbir dersime abdestsiz girmedim.” diyen Nurettin Topçu…
”Derse gelmezsem cenazeme gelin.” diyen Celaleddin Öktem…
Diğer yanda çocukların getirdiği pahalı, çok pahalı hediyeleri çarşaf çarşaf paylaşan, gelen mütevazi hediyeleri kimse görmesin diye saklayan, önüne gelene el öptürmek için herkese elini uzatan, neredeyse megafon ile bağırıp, ”kutlayın lan benim günümü” diyecek kadar takdir edilme duygusu ile yanıp tutuşanlar…
Pazartesi çocuklar sıraya girecek, hediye getiremeyen çocuk mahcup olacak, getiren çocuk gerine gerine hava atacak.
Kimi öğretmen de ganimet toplamış gibi elindeki poşetleri arabaya koyup eve gidince tek tek kontrol edecek hediyeleri.
Kimisi de Cuma gününden bilgi verecek öğrencilerine, ”Kesinlikle herhangi bir hediye istemiyorum, sizin güleryüzünüz bana yeter!” diyecek.
İşte böyle bir dünya…
Kimisi okulunda herhangi bir program olunca çoculuğunu çocuğunu eşini ihmal edip gece gündüz çocukları ile uğraşır zerre karşılık beklemeden,
Kimisi görev verilmesin diye, dersine çalışmayan öğrenci gibi arka sıralarda oturup başını öne eğer.
Övülme, takdir edilme, zam bekleme ve ödül söz konusu olunca da özverili olanlardan daha çok sesi çıkar…
Ne diyordu Orhan Veli?
”Hepimiz bir şeyler yaptık bu vatan için
Kimimiz öldük, kimimiz nutuk okuduk.”
Çay varsa içelim…
M’S