YAŞ AĞACA BALTA VURAN EL ONMAZ
Hiç unutmam çocukken bir cümle okumuştum.
Okuduğum cümlede:
”Bir sincap Manisa’dan Van’a kadar hiç yere inmeden ağaçların üzerinde gidebilir.” yazıyordu.
Evliya Çelebi Seyahatname’sinde geçer bu söz. Tam böyle olmasa da mealen Anadolu’nun dört bir yanı ormanlarla kaplıydı, anlamına gelir.
Orman, sadece kıyı kesimlerimizde kalmış, özellikle Karadeniz bölgesinde, Ege ve Akdeniz’de…
Şimdi de Ege ve Akdeniz’i ateşe verdiler.
Peki ne oldu da Anadolu ağaçlarını yitirdi?
Hani ağaca balta vuran onmazdı?
Yaş kesenin başı kesilirdi?
Kıyamet yaklaşmış olsa da elinizdeki fidanı dikin, gibi sözlerle ağaç bizce kutsal idi?
Hiç ağaç olmayan yerde, ”Bir ağaç gibi tek ve hür” ağacın çok olduğu yerde ”orman gibi kardeşçesine” manifestolarımız vardı bizim…
Anadolu irfanı diyoruz,
Kul hakkı diyoruz,
İnsanca yaşamak diyoruz,
Nefesimiz bizim ormanlar diyoruz,
Gelecek nesile yemyeşil bir Türkiye armağan edelim diyoruz…
Son yıllarda dünyada üçüncü Avrupa’da birinciyiz ağaç dikme konusunda…
El birliğiyle yine Evliya Çelebili günlere dönebiliriz. Biz yetişemesek de çocuklarımız yetişebilir.
Kavgadan daha çok bizim kaynaşmaya ihtiyacımız var.
Birbirimize saygı göstermeye ihtiyacımız var.
El birliğiyle fidan dikerken birbirimizle yarışmaya ihtiyacımız var.
Kimin gücü neye yeterse, gücünden fazla fidan bağışlanmasına ihtiyacımız var.
İyi yanları artırıp kötü yanlarımızı köreltmeye ihtiyacımız var bizim.
İnsanları fidan dikme konusunda motive etmeye ihtiyacımız var bizim…
Her okulun bir ormanı olsun!
Her kurumun bir ormanı olsun.
Her şirketin bir ormanı olsun.
Her sınıfın bir ormanı olsun.
Hatta her ailenin bir ormanı olsun…
Ormanlar kuralım yurdun dört bir yanına…
Vurulduğumuz yerden kalkalım, var mısınız?

Facebook yorumları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir