ÜTOPİK DÜŞÜNME MERKEZİ! (Deneme)


Hayali Düşünme Merkezi

Belki bizim de bir kahramanımız olur. Kitaplarda ne yazıyorsa yaşama dair, iyi olmaya, adam olmaya, kendisi kadar sevdiklerini de düşünmeye ant içmiş bir kahramanımız olabilir. Belki!

Umut etmek varken neden karamsarlığa kapılalım ki?

Neden biz de herkes gibi olalım, mutluyken mutsuz görünelim? Birileri bizimle daha fazla ilgilensin diye, birileri gelip bir yudum su versin diye, elimizi tutsun diye neden elimiz boş gibi davranalım, neden hayatın her lüksünü yaşayıp da hiçbir şeyimiz yok gibi davranalım ki?

Değer mi buna ikircikli bir ruh haliyle ortalıkta dolaşmaya?

Mendil satan eli yüzü kirli çocuğa acıma hissini uyandıran içimizdeki sahtekârlığa neden bir son vermeyelim ki?

Bir kahramanımız olsun, bir mendil alıp da o çocuktan, huzur içinde lüksüne, hoyratlığına, kahkahalarına dalmasın…

Kahraman ya! Adı üstünde, sadece kitaplarda tozlanmasın, insin raflardan hayatımıza.

Bir Hayali Düşünme Merkezi kuralım, adı her ne olursa olsun ya da adı olmasın. Orada hayalî bir dünya kuralım, insanları da sokmayalım mümkünse içine, kendi kendimize hayaller kuralım, kahramanlar üretelim.

Ne istiyorsak başkalarından, kahramanımız da alsın nasibini ondan, o da versin istediklerini karşısındakilere.

Yalan söylüyorsak, göz yumalım yalanlarına, dürüst olmadığımızı farz ederek, varsayarak değil, sahteliğine göz yumalım.

Ben merkezli yaşayıp da onun gururuna laf, söz etmeyelim.

İnsan sokmayalım, ütopya merkezimize. Hemen birilerinin görüşü, fikri önemlidir falan diyerek bozmayalım büyüsünü.

İnsanüstü bir varlıkmış gibi davranıyor olduğumuzu itiraf etmeyelim ama onun o tür davranışlarına sesimizi çıkartmayalım.

Her şeyi en iyi biz biliyoruz, her şeyi en iyi biz yaparız, en iyi biz severiz, en iyi, en iyi, biz, biz… Diyerek insanları boğduğumuzun farkına varamıyor olsak da, enaniyetine göz yumamaz mıyız kahramanımızın?

Sevmeyi beceremeyip, sevmeyi beceremeyenlere, dedikodunun alasını yapıp dedikoducu tiplere, yalan söylemekten geri durmayıp yalan söyleyenlere, bir kuruş para harcamaktan imtina edip de cimrilere, Allah’ı sadece düştüğümüzde anıp da Allah’a uzak duranlara, “Ben istemesem yaprak bile kımıldamaz.” Mealindeki ilahi buyruğa inandığı halde, “ben” yaptım demekten, ben bildim, ben bilirim demeye…

Allah’a gerçek anlamda iman etmediğini beyan edemeyip de, karşısındakilerin hep sahte olduğunu düşünenlere kahraman hayali kurmak zor gelse de, deneyelim.

Denemekten ne çıkar?

Aynayı sadece güzelliğimize bakmak için kullanmasak ve karşımızdakinin biz olduğunu fark edip, beklentilerimizi önce kendimiz gerçekleştirsek ya da bir şey beklemesek başkalarından, kendimizden insanlık beklemediğimiz gibi, kendimizi zaten insan sandığımız gibi, insanız hata yaparız bile diyemeden, başkalarına, insan nasıl böyle bir hataya düşebilir? dememeyi öğrensek.

Bizden başkalarının en az bizim kadar iyi; bizden başkalarının en az bizim kadar kötü olduğunu fark edip, hayata fark ederek devam etsek.

Hayat bizim tahmin ettiğimiz kadar uzun değil ve hayat bizim tahmin ettiğimiz kadar kısa da değil.

Gün olur asra bedel, demiş şair, bir diğeri de, bugün varım, yarın yoğum demiş.

Etrafımızda canını sıktığımız, bizi kendisinden uzaklaştıran, kendimizden uzaklaştırdığımız, bizden nefret eden, bizim nefret ettiğimiz ne kadar insan varsa, oluşturduğumuz kahramanı devreye sokup, onunla iletişime geçmelerini sağlasak!

Hayali Düşünme Merkezine hoş geldiniz!

Facebook yorumları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir