Sözlü sınava neden karşısın? (Maarifin Sesi 26.01.2024)


Önce şu sorulara cevap arayalım:

Çiftliği olan bir insan çiftliğine bahçıvan alırken, seyis alırken alacağı adaya çoktan seçmeli soru sorar mı?

Patron şirketine müdür alacağı zaman adaya çoktan seçmeli soru sorar mı?

Devlet demir yolları makinist alacağı zaman makinist adayına çoktan seçmeli soru sorar mı?

Türk Hava Yolları pilot alacağı zaman pilot adayına çoktan seçmeli soru sorar mı?

Tüm bunları geçtim, çocuğunuza bakacak bakıcı alırken bakıcı adaylarına çoktan seçmeli soru sorar mısınız?

Bu sorulara evet diyecek insan elbette vardır.

En sapık tarikata bile üye bulunur dünyanın herhangi bir yerinde.

En olmaz kişilere bile dolandırılan profesörler vardır ülkemizde.

İşe alımlarda devlet, barajı geçmek için insanları yazılı sınava tabii tutar bu doğaldır.

Sınavda sorulacak sorular da önemlidir.

Türkçeyi iyi derecede biliyor mu?

Mesleki yeterliliğe teorik olarak sahip mi?

Çalışacağı kurumla ilgili işleyiş hakkında fikir sahibi mi?

Devlet bürokrasisinde dikkat edilecek hususlarla ilgili neler biliyor? gibi…

Bu tür sorular barajı geçmek için sorulabilir. Bunda sıkıntı yok.

Bilmem kaç bilinmeyenli denklemin çözümünü bilen bir devlet memuruna ihtiyaç duyulmaz anladığım kadarıyla.

Seyis ilanına çıktınız diyelim, at bakıcılığıyla ilgili her türlü teorik bilgiyi soru olarak sordunuz…

Ömründe at görmemiş bir insan o sorulardan tam puan alabilir mi? Alır!

Hemen işe alıp o adaya atlarınızı teslim eder misiniz?

Bir okul müdürü adayı, bir öğretmen adayı tüm mevzuatı ezberler, sınavda tam puan alabilir, o adaya çocuklarınızı teslim eder misiniz?

Sözlü sınava karşı mısınız?

Ne için karşısınız?

İşin içine siyaset ve torpil giriyor diyorsunuz değil mi?

Tamam, sözlü sınavı yapmayalım, ne yapalım peki?

Bir arkadaşımla bu konuyu tartışırken arkadaşımızın aklına gelen bir öneriyi sunuyorum:

Mesleki yeterlilikle alakalı donanımlı insanlardan oluşan komisyon, kameralar önünde adaya sorular sorabilir.

Komisyon üyelerinin tarafsız olması sağlanır. Adayın kimliği gizli tutulur ve komisyon üyelerinin de sınav saatine kadar kimliği gizli tutulur hatta başka şehirlerden komisyon üyeleri getirilebilir.

Kriz nasıl yönetilir, sorusu sorulabilir.

Güncel sorunlarla alakalı çözüm yolları istenir.

Çalışacağı alanla ilgili teorik değil pratik bilgi istenir, örneklerle açıklamak gibi…

İlkokuldan başlayıp o yaşa kadar eğitim gördüğü tüm okullardan adayla ilgili değerlendirme istenir.

Tüm bunlardan sonra başarılı olanlar işe başlatılır ve adaylık süreci de sıkı bir şekilde takip edilir, adaylık sürecinde başarılı olamayan varsa bir alt kadroya verilir…

Gördüğünüz gibi amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil.

Bu memleket sağcısıyla solcusuyla hepimizin, herkes vergi veriyor ve herkes işini iyi yapmak zorunda.

İşini iyi yapacak kim varsa onlar işe alınmalı ve liyakat konusunda da tarafsız olunmalı.

Ve ayrıca, muhalif olan herkes liyakatli değildir. Muhalif olanlar liyakatli olsaydı seksen dört senedir en önemli makamlarda muhalifler vardı, ülkemizde bir ilerleme görülürdü…

Mustafa Süs

Facebook yorumları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir