SENDİKACILIĞIN İÇİNİ DOLDURMAK (Köşe Yazısı)


SENDİKACILIĞIN İÇİNİ DOLDURMAK
Mehmet Akif İNAN Eğitimciler Birliği Sendikasını kurduğunda, tabutunu taşıyacak “tam inanmış dört adam” ile çıkmıştı yola.
Tek çiçekle bahar gelmez ama tek çiçek de baharın müjdecisidir, efsane sözünü teyit edercesine, kurulduğu günden beri sürekli büyüyen bir ivmeyle çıtayı en yükseğe taşıdılar davaya gönül verenler.
İlk zamanlar Eğitim Bir Sen üyesi her eğitimciye müstehzi bir ifadeyle yukarıdan bakanlar, şimdi kendilerinden utanıyorlar mı bilemem ama, o ifadelere gözlerini kapatıp sabır çekenlerin, sabır taşını çatlatmadan yoluna devam edenlerin kazandığı müthiş başarı herkesin gözünü kamaştırmaya yetiyor.
Konjonktüre göre büyüyen sendika yaftası tamamen züğürt tesellisidir. Eğitim Bir Sen, konjonktüre, yani Ak Partinin büyümesine göre büyüdü de, Ak Parti neyin büyümesine göre büyüdü? Buna verilecek cevapları yoktur bu teselliye sahip olanların.
Ak Parti zayıflasın da bu sendika küçülsün, mantığı ile hareket edenler bilmelidirler ki, Ak Parti zayıflayınca, kan kaybedince sendika küçülmez aksine, sendika zayıflar, kan kaybederse Ak Parti küçülür!
Çünkü siyasetin beslendiği en önemli kaynaklardan biri de bu sendikaya gönül verenlerdir.
Torpilci ve yandaş sendika yaftasını dillendiren zevat, zamanında Eğitim Bir Sen üyelerine, ellerinde fırsat olsa öğretmenlik bile yaptırmayacak kadar batağın ve pisliğin içindeydiler. Öyle ki, 28 Şubat sürecinde üç maymunu oynayan maymundan aşağı varlıklar, gözü yaşlı başörtülüler öğretmenlikten istifaya zorlandıklarında bıyık altından gülüyorlardı.
Özgürlükler ayakaltına alınmış at izi it izine karışmış sadece egemen güçlere yakın duranların sefa sürdüğü döneme bakılır ve günümüzle kıyaslanırsa, hiç olmadıkları kadar özgür, düşüncelerini ifade edebilen, aşağılanmayan, horlanmayan hatta ellerindeki fırsatı sonuna kadar kullananlar en azından bu hakkı teslim edebilirler diye düşünüyor fakat tıynetlerini bildiğimiz için o düşüncemizden hemen vazgeçiyoruz.
Hatalar, adam kayırmalar, liyakatsiz kimselere koltuk çıkmalar olmuyor mu? Elbette oluyor. Olmuyor dersek yalan söylemiş oluruz.
Ve bu tür suçlamaları da, diğerleri yaptı biz de yaparız, mantığı ile açıklamaz, daha iyisinin olması için kendimizi eleştirmesini biliriz her platformda yaptığımız gibi.
Sözü fazla uzatmadan, konuyu üniversitelerde yapılanmasını hızlandıran Eğitim Bir Sen Üniversite şubelerine getirmek istiyorum.
Koltuğunun altına samandan gazeteleri sıkıştırıp, maaşlarının bilmem kaçta kaçını himmet olarak bağışlayan, beyninde zerre kadar fikir ışıltısı olmayanların yükselmede sınır tanımadığı; sağcı-solcu kavgasına fikirden daha fazla önem verenlerin, en ufak bir kıvılcımda okulları yangın yerine çevirenlerin, kantinlerde in parselleyip bıyık uzatanların dersleri zorlanmadan geçtiği bir dönemin bitişini müjdeleyen yapılanmaya Eğitim Bir Sen Üniversite temsilcilikleri diyeceğiz artık!
13 binden fazla üyeye sahip olan Eğitimciler Birliği Sendikası Konya Şubesi  2 No.lu Üniversite Şubesini 20 Nisan 2015 tarihinde Genel Başkan Vekili Latif Selvi’nin de katılımıyla düzenlenen bir toplantıda Şube Başkanı Şenol METİN basına tanıttı ve tanıtım toplantısında, artık üniversitelerdeki yapılanmanın hız kazanacağının sinyallerini verdi.
Sağlam ve nitelikli kadroyla yola çıktıklarını belirten Metin, Adalet arayışı, Demokratikleşme ve Emeğin üstünlüğü kırmızı çizgilerimiz olacaktır, Allah utandırmasın diyerek yola çıktıklarını belirtti.
Eğitimciler Birliği Sendikasının, sendikacılık anlayışında batıda olduğu gibi yalnızca işçinin, emekçinin hakkını korumak gözetmek değil, dünya üzerinde yaşayan tüm insanlığın, renk, ırk, dil, cinsiyet ayırmadan hakkını korumak, gözetmek vardır, diyerek biz de yazımızı sonlandırıyor, kendilerine başarılar diliyoruz.
https://twitter.com/saskinkelimeler
https://www.facebook.com/cayvarmi
 

Facebook yorumları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir