MODERNLEŞME YOLUNDA GERİ DÖNÜŞ (Deneme)


 

MODERNLEŞME YOLUNDA GERİ DÖNÜŞ (Deneme)
Sana, sen insanlıktan ne anlarsın diyerek modernleşme kılıfı giydirmişler,
”Gel bizim gibi yaşa, bizim gibi sev, bizim gibi özgür ol, bizim gibi konuş, bizim gibi öl” demişler.
Geçmişini, yaşam tarzını, geleneklerini unut, sen unutmasan da biz onu tarihin çöp sepetine attık, demişler.
Biz tuşlu telefon iken onlar bize akıllı telefon programı yükleyip, ardından da akıllı telefona ihtiyacınız olmaz demişler.
Ne tuşlu telefondan kurtulabilmişiz ne de akıllı telefon programı bize uymuş.
Kendimize gelmeden, kendimiz gibi olmadan kendimizi aşmaya gerek duymadan onların yüklediği programla yürümeye başlamış, ne onlar gibi olabilmiş ne de kendimiz kalabilmişiz!
Bize kravat tak demişler takmışız ama onlar işlerine geldiğinde çıkarmış, biz neredeyse kravatla yatmaya başlamışız.
Onlar televizyonu icat etmiş kendileri televizyon izlemenin beyni sünger gibi emdiğini fark edip televizyon izlemekten vazgeçmiş biz televizyon bağımlısı olmuşuz.
Onlar akıllı telefon üretmiş kendileri tuşlu telefon kullanmaya devam etmiş biz akıllı telefonlara aklımızı teslim edip sadece sosyal medyada dolaşır olmuşuz.
Onlar özgürlüğe methiyeler dizerek kadının da erkeğin de özgür olması gerektiğine hükmedip bunu bize yutturmuş ama kendileri girdikleri buhrandan, çıkmazdan kurtulmak için bizim geçmişimizden medet umar hale gelmişler.
Tatile giderken ayak bağı olmasın diye kiralık ailelere veya kreşlere çocuklarını teslim etmişler, bizlere de mantıklı gelen bu davranış şekli onlarda kaosa neden olmuş, çocuklarını geri döndüklerinde istedikleri gibi bulamamışlar.
Allah’a kafa tutmak için gökdelenler inşa etmeye başlayınca onlar, şehirleri beton yığınına dönüştürmenin yollarını arayıp bulmuşuz ama o şehirlerin altına, komşuluğu, samimiyeti, iyi niyeti gömmüş üstünde tepinmeye başlamışız onlar da bahçeli tek katlı evlerin modelini bizim geçmişimizden örnek alarak yaşamaya başlamış.
Çok etkili ilaçlar icat edip bizlere o ilaçları yutturmuş ama kendileri o ilaçlardan değil doğadan yararlanır olmuşlar.
Doğum günleri, anneler günü, babalar günü, sevgililer günü icat etmişler, yılda bari bir kez olsun yüzlerini görelim mantığıyla, bunu bizimkiler anında kapıp onların amacını anlamadan onlar gibi olmaya başlamışız.
Şimdi onların hızlı bir şekilde pişman olduğu hayata biz koşar adım gitmeye çalışıyoruz.
İleriki yıllarda gene onları maymun gibi taklit ederek onlar nereye giderse peşlerinden gideceğiz.
Oysa onlar, bizim yaşam tarzımız olan doğaya, köylere, şatafatsız yaşamaya dönüyorlar.
Bizi kaçırıp bizim kaçtığımız mekanlara çöreklenmeye çalışıyorlar.
Bu gidişe dur demesi için devleti, kurumları beklemeye gerek yok…
Kendi içimizde kendimize dönüp bu maymunca taklitten bir an önce kurtulmamız gerekiyor.
Özüne dönmeyenin sözüne itibar edilmez.
M’S

Facebook yorumları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir