KİMSEYE AKIL VERME! (Deneme)


KİMSEYE AKIL VERME! (Deneme)
Duymak istediğiniz en güzel sözleri söyleyebilirim, okudukça, ‘’Evet ya işte, ne güzel demiş adam’’ dersiniz.
Kulağa da hoş gelir, hatta hemen, yapılması tavsiye edilenleri listeleyip işe bile koyulma cesareti verebilirim.
Elimde bir imkân olsa, en çözülmeyecek sorunlarınızı kâğıt üzerinde çözer, belirli bir plan yapar, bunları uygularsanız en içinden çıkılmaz sorunlarınızı alt edersiniz, bile diyebilirim.
Kişisel gelişim kitaplarını çok okuyan bir dostum bana şöyle serzenişte bulunmuştu, yıllar öncesiydi:
“Evli arkadaşlarım, espiriyi dozundan kaçırarak, sakın evlenme, baksana halimize, evden dışarıya çıkamıyoruz, bizim halimizden ibret al demişlerdi. Ben de ciddiyetin dozunu kaçırarak, siz beceriksizseniz ben ne yapabilirim ki? Benim evliliğim mutluluk dolu olacak, diyalogla çözülmeyecek hiçbir sorun yok, derdini anlatırsın, karşı tarafı ikna edersin, sen bir istiyorsan ona da bir verirsin, gül gibi geçinip gidersin, demiştim. Ama gördüm ki, içine girilmeyen hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değilmiş, kişisel gelişim kitaplarında anlatılanların hiçbir işe yaramadığını gördüm ve bu yüzden de çuvalladım.”
Aşağı yukarı böyleydi anlatılanlar. Şimdi bakıyoruz, söz söyleyenler, o kadar rahatlar ki, kimisi köşe başlarında, kimisi mikrofon ve kamera önlerinde, aklına ve ağzına gelen her şeyi söylüyor.
Güzel cümleler de kurmuyor değiller hani.
Kulağa hoş geliyor. Neden? Diyorsun, neden bu söylenilenler hayata geçirilmiyor? Hatta çıkıp, söylenilenleri derleyip toparlayıp bir mektup haline getirip, ilgili mercilere ulaştırırsam, onların görmediklerini ben görüyorum işte, diyerek sorunların bir bir çözüleceği düşüncesine kaptırıyorsun kendini.
Yıllardır Rıdvan Dilmen adlı futbol yorumcumuz ekranlardan, akıl almaz derecede futbol yorumları yapar, izlemem, anlamam da futboldan, futbola gönül veren herkesin favori yorumcularından olduğu çalınır kulaklarıma.
Her antrenöre akıl verir, her futbolcuyu bir yerlerde oynatarak başaracaklarına inandırır herkesi.
Gelin görün ki, Sayın Dilmen, antrenör olarak hangi takımı eline aldıysa perişan etmiştir.
Ülkemizde, söz söyleme makamı çok güzel besteler yapıyor, herkesin hoşuna gidecek, icra makamları ise, asıl söylenmesi gereken sözü-başaramayacaktın neden ordasın?- denmesin diye söyleyemiyor:
Hiçbir şey dışarıdan göründüğü kadar kolay değil.
Teorikte anlatılanları pratiğe geçirmek için, şartların olgunlaşmasından tutun da, toplumsal mutabakat denilerek yutturulan, aslında hiç de gerek duyulmaması gereken nağmelerle hayata geçiremiyorsun.
Ağzı olup da konuşan ve konuştuğu dinlenilen insanlara düşen görev, iyi bir şeyler yapılıyorsa, destek olmak, kötü bir şey yapılıyorsa engel olmak.
Bilgenin söylediği gibi:
‘Kimseye akıl vermeyin, akıllıların ihtiyacı yok, cahiller de zaten verdiğiniz aklı tutmaz.’
M’S

Facebook yorumları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir