KIŞ DÜŞLERİ (Yeni Yazım)


 

KIŞ DÜŞLERİ

Soğuk kış günlerinde, ağzınızdan çıkan söz üşür, sesiniz gitmez avazınızın çıktığı kadar bağırsanız da istediğiniz kulaklara. Kulaklar paslanmıştır belki kim bilir? Lambada titreyen alev üşüyor, dediği gibi şairin, duygularınız üşür, sıcacık hayaller kurarsınız, al bakalım o da üşür!

 

 

Demli bir çayın ahkâm kesmesine bakmayın siz, kurulmuş koltuğuna memnundur halinden, içi doludur ukalalığının, çayın buharı bardaktan uçmadan üşür. Etrafında nitelikli bir kalabalık görmeyegörsün!

Hep ‘kanadı kırık kuş merhamet bekleyecek’ değil ya, kanadığında yürek etrafta bir dost bekler, yürekten akan kan üşür!

Şairler cesursa, sevgilileri kaçacak yürek arar, kaçmalar dolaşır ellerine ayaklarına, ayakların altında bir yeryüzü, kaygan ve ıslak, bastığında yere düşen kar üşür!

Yavaş gitsen yolları kar kaplayacaktır, hızlı gitsen yollar kaygan boylayacaksındır uçurumları, gözlerinin derinliklerinde yar üşür!

Herkes yaz der, yaz da yazın sıcağı kavursun içimizi, bilmezler ki hasat mevsimidir kış, kalem kelimelerle dans etmeye başladığında, ardı arkası gelmeyen cümleler kalemin ucundan düştüğü an kâğıt üşür!

Sağa sola savrulan anonim dostluklar vardır, adı konulmamış ve ifşa edilmemiş, görücüye çıkmaz, gizli bahçelerde gül yetiştirir kışın alazında, kardelen gibi! Yüreğine buyruk dostluklar, kavuşma garantisi yok, süresi de belirtilmemiş, gidilemeyen mesafeler üşür!

Asırlar oldu sanki aynı gökyüzünü paylaştığın günden beri, selamdan öte yaşanacak onca şey varken bir merhabaya sıkışıp kalan dostluklar üşür!

Kar yağmıyor olsaydı da birikecekti cümleler, karın karı değil bu, kışın hasadı hiç değil, bulutlar biriktirmeseydi kapanır mıydı yollar ve kapanmasaydı ‘bir el at’ denir miydi? Ya da bilinir miydi yollarda kaldığın?

Haydi der ve seslenir; haydi, az kaldı, azar azar da olsa arkandayım, dünya çekilsin ve ben tutacağım elinden geçip önüne!

Ellerim üşüyor, üşütür ellerini dedikçe!

Özenle seçilmiş cümlelerle seslenmemek için aralamak vardı kapıyı, kapıyı alabildiğine paldır küldür aralamak, aranmak içeri girince, kendini aramak, kendinde gördüğün her şeyi aramak, aradıkça bir daha kendin olmak ve eli doluya yapılan, buyur ağa teklifiyle oturmak başköşeye, başını eğmeden!

Üşüyen cümlelerimle, kâğıdımla, üşüyen ellerimle, beklentisiz ve yoksul düşlerimle, sadakaya muhtaç şiirlerimle bir ceylan ürkekliğinde, bir dağ heybetiyle, bir bulut yoğunluğuyla, karlarımla, nehirlerimle akmak istiyorum denize!

Kendimi kendime getirmek için!

Kendimde kendimi bulmak için!

Soğuk kışlarımın hiç bitmesini istemeden, serseri ve illegal düşlerle üşüyerek hayatı anlamlandırmak ve kendimi anlamak için!

mustafasus@hotmail.com

www.mustafasus.com

{fcomment}

 

 

Facebook yorumları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir