Eğitimle cimriyi cömert yapabilir miyiz? “İnsan yedisinde neyse yetmişinde de odur.” Atasözüne bakarak hareket edeceksek şayet… İnsanı terbiye etmenin pek de mümkün olmadığını düşünebiliriz. Madem öyleyse dükkânı kapatıp gidelim (mi?) Yoksa
Eğitim Yazılarım
Sen Recep Yazıcıoğlu olamazsın Son zamanlarda birbirine benzer konuları ele alıyorum yazılarımda. Konularımız; kendisine verilen görevi hak edenler ve etmeyenlerle ilgili oluyor genelde. Bu tür konular her birimizi doğrudan etkiliyor
Ders kitaplarındaki acizlik Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bayram Özer hocanın yapmış olduğu bir araştırma: “Temel Eğitim Ders Kitaplarının Dini Kavramlar ve Semboller Açısından İncelenmesi Temel eğitim müfredatında
Koltuğu küçülten bürokratlar Yıllardır her kesimden insanın muzdarip olduğu bir durum yaşanıyor ülkemizde. Önemli yerlere gelen makam sahiplerinin çalışanlarına yaptığı zulüm… Sadece çalışanlarına değil, hizmet sundukları insanlara çektirdikleri çile. “Ben
Derviş kaşığını kıranlar “Sultanım ben siftahımı yaptım, yandaki komşum henüz siftahını yapmadı, kalan alışverişi komşumdan yapın.” Bu veçhe bize İstanbul’u
Bakanlığın dezavantajlı öğrencilerle ilgili çalışması var mı? Değerler eğitiminin akademik başarıdan daha önemli olduğu konusunda hepimiz aynı fikirdeyiz ama… ”Sınavlarda
Kendini yetiştirmeden çocuk yetiştirmek İnsanların bir kısmı çocuğunu okula gönderince kendisini hiçbir şeyden mesul değil zannediyor. Okul, çocuğunu her konuda
Eğitimde sorun kalmamıştır artık! Son teknolojiyle donatılan binalarda, akıllı tahta, tablet, ücretsiz ders ve kaynak kitaplarıyla eğitim görüyor artık öğrenciler.
Eğitmeden öğretmek Okula ilk defa gidecek öğrencilerin de, okula ilk defa öğrenci gönderecek velilerin de olağanüstü bir heyecan yaşadığı dönemdeyiz.
Kaynak kitap sorunu Geçen hafta ders kitaplarının muhtevasına değinmiştik. Bu haftada kanayan yara olan kaynak kitaplar konusuna değinelim istedik. ”Ders