GÖZLERDEN IRAK KİTAP (Deneme)


GÖZLERDEN IRAK KİTAP
Masanın üstünde bir kitap,  kitabın ağırlığından muzdarip bir masa! Masallara inanan ölüler olarak çoğalıyoruz kendini diri sananların içinde!
İçlerinde tuhaf bir tahammül, eğreti bir kabul edilişle çekiliyorlar kabuklarını kırma cesareti göstermeden içlerine.
Kitap masaya meftun, kitap gözlere aşina!
Yeter diyesi var, gözlerden uzak kalası var, gözleriyle kalbi arasındaki mesafeleri çoğaltan her göz sahibine mesafe koyası var…
Masallar gene dört ayaklı masaların üstünde hendem seken yanlışların sahiplerine yalınkılıç saldırmakta.
Ağacın içine kurt düşmeden ağacı içine düşürüp ağacın içine yatak döşek serenlerin ağacı kurtlandırmadan ağacın içine kurulmalarına hangi masalda karşılaşmak ister masaldan bi’haber masal kahramanları?
Kimin sızısıdır masanın üzerinde duran, gözlere aşina, masaya meftun kitaplar?
Kimin içini sızlatır ya da?
Korkularından sıyrılıp cahil cesaretiyle kendini yaşamaya and içenlere sekte vuran masallar değil miydi? Kim uydurdu gene hevesin kursaktan aşağı inmediği gerçeğini?
Ciltler dolusu yazılmayan analizler sırra kadem bastıysa suçu yok muydu masaya yapışmış kendini ele vermek istemeyen kitapların?
İçinde mürekkebi bitmiş kalemler neyi yazmıştı? Niye atılmışlardı kullanılıp bir kenara?
Söz kimleri esir almıştı daha ağızdan çıkmadan?
Gözler nasıl yalancı, bakışlar nasıl aldatıyordu aldanmaya hazır yürekleri?
Önce bir dev uyandı kitabın içinden, masal kahramanı bir dev. Devceydi!
Eline kocaman dev bir kürek almış vuruyordu masallara inanmayan masal yazarının ağzına ağzına!
Gerçeklerin eli yüzü kan revan içindeydi.
Kitaplar masa üstünden oynak bakışlar fırlatıyordu düşüncesi davranışlarıyla hemhal olmayan her kim varsa, hepsine!
Durup düşünmenin değil, düşünürken yol almanın sırasıydı şimdi. Kitap düşmeliydi masanın üstünden, vermeliydi kendini ellere!
Vermese olmayacak, insanlar gene bildiğini okuyacaktı.
Bildiği yanıldığına yetmeyecekti gene kimsenin.
Kimsesizlik de zor olacaktı ama kimsenin bundan haberi olmayacaktı!
Kitaplar masalları fırlatıp atmak için, içine işleyecekti masalsız kalmış insanların.
Masalsı bir hengamenin boşluğunu doldurmaya gücü yetmeyecekti masaldan fırlayan dev kahramanların…
M’S

Facebook yorumları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir