ÇÜRÜK ÇARIKLA CUMHURİYET KUTLAMAK!
Mekke’nin Fethi bahanesiyle elimizden Yılbaşı kutlamalarını aldınız.
Yetmedi 29 Ekim’de Necmetdin Erbakan’ın doğum gününü kutlayarak Cumhuriyetimize gölge düşürmeye çalışıyorsunuz…
Sorsak buna da kılıf bulursunuz…
Ne istiyorsunuz siz bizden açık olun!
Cumhuriyetimizden, yılbaşımızdan ne istiyorsunuz?
Atam başınızı açın diyor kapatıyorsunuz!
Atamdan sonra gelen İsmet İnönü camileri kapatıyor siz ha bire camileri doldurma derdine düşüyorsunuz.
Yetmiyor sabahın köründe o minicik yavruları sabah namazlarına götürüyorsunuz…
Elinizi vicdanınıza koyun, bu mudur müslümanlık?
Yazık değil mi ö körpe yavrulara, şimdiden camilere alıştırıyorsunuz?
Nerede Atamın beklediği gençlik?
Anaokuluna giden yavrularda el kadar etekle dans eden çocukların yerini başörtülü minicik yavrular aldı…
O yaşlarda neden kapatıyorsunuz çocukların başını? Neden üzerlerine kıyafet giydiriyorsunuz?
Yoksa siz o çocuklardan etkileniyor musunuz? (Haşa)
Ne güzel eskiden 19 Mayıslarda kızlarımız tam da Atamızın istediği şekilde oralarını buralarını açarak stadları dolduran binlere göz ziyafeti sunardı, neden elimizden aldınız bunca güzelliği de şimdi sadece resmi geçit törenleriyle işin suyunu çıkarıyorsunuz?
Neymiş efendim Erbakan 29 Ekim’de doğmuş?
Erbakan’ın 29 Ekimde doğması mı önemli yoksa Anıtkabirimizde duvarlara yüzümüzü sürüp, atamıza dokunabilmek mi önemli?
Hem ne yapmış Erbakan bu millete?
Neyinin doğum gününü kutluyorsunuz?
Atamızın işaret buyurduğu Ağır Sanayi hamlesini mi başlatmış?
İlk defa denk bütçe mi yapmış?
Memurların rahatı için cumhuriyet tarihinin en büyük zammını mı vermiş memurlara?
Amerika’ya kafa mı tutmuş?
İsrail’e defol ülkemden mi demiş, n’apmış Erbakan?
Yetiştirdiği öğrencilere bakın hele?
Tüm milli bayramlarımızı her yıl başka bahanelerle yasaklamaya çalışan evlatlar yetiştirmiş…
Efendiler!
Ayık olun!
Germeyin bizi…
Bakın biz 90 yıl boyunca Amerika’nın müstemlekesi gibi bir devlettik.
Yağımız, tuzumuz, yolumuz, evimiz, arabamız yoktu. Bir cente muhtaçtık, Amerika’dan gelecek olan en ufak yardımlarda seksen dört takla atıyorduk ama gururluyduk!
Cumhuriyetimizi, 19 Mayısımızı istediğimiz şekilde kutluyor, başımız dik, tam Atamıza layık bir şekilde ayaklarımızda çürük çarıkla onurlu bir şekilde yürüyorduk…
Coşkuyla!
Şimdi bu imkanların hepsi elimizden tek tek alınıyor…
Allah aşkına, bizim muasır medeniyetlerin içinde ne işimiz var?
Hem hangi muasır bizi elimizde bira olmadan, kıçımızda don varken medeniyetinin içine alır ki?
Uçak yapıyormuş da, yol, köprü, havalimanı yapıyormuş da, Ortadoğu’da tüm dünyaya kafa tutuyormuş da, BM’de eli cebinde “Dünya beşten büyük” falan diyerek ayar veriyormuş da…
Küçücük liseli çocuklar sarmaş dolaş dans etmeden, Ellerinde içki, kadeh tokuşturmadan, dindarlara haddini bildirmeden, Kur’an, Başörtüsü, İmam Hatipler yasaklanmadan bize rahat yok.
Durmayacağız!
Sürüne sürüne direneceğiz!
Bizi emperyalist batıya uşaklık etmeden alıkoyan kim varsa hepsine haddini bildireceğiz!
Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun!
Mustafa SÜS
 
 

Facebook yorumları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir