Kalabalıklar içinde kendisini çok yalnız hissediyormuş,

Kendisini kalabalığa lâyık görmüyormuş,

Kendisi çok entelektüel falanmış da kalabalık oldukça avammış,

Kendisi çok dürüst imiş, kendisinden başkası ya üçkâğıtçı imiş ya yalancı,

Kendisi insanlar ağızlarını büzerken kimin Ömer diyeceğini bilirmiş de diğerleri oldukça aptalmış, espriden anlayacak zekâ yokmuş kimsede,

Kendisinden başka herkes bilgi sahibi olmadan fikir sahibi imiş ama kendisinde bilgi de fikir de almış gidiyormuş başını,

Kendisinden başkaları körü körüne inanıyormuş her şeye, sadece kendisi sorguluyormuş olanı biteni,

Kendisinden başkası bağnaz, yobaz, kara cahil, kör cahilmiş ama kendisinden bilgiyi fışkırırken görmüşler,

Aslında çok iyi işler yapacak, başarıdan başarıya depar atacakmış da işte bu kör olası kalabalıklar engel teşkil ediyormuş,

Bu gibi tiplerin dedikleriyle hareket edilirse, ne memlekette hiçbir sorun kalırmış ne de insanlar huzursuz olurmuş,

Ekonomi bilgisi desen bunlardaymış, eğitim sorunlarının hepsine hâkimlermiş,

Hatta öyle ki muasır medeniyetlere bunların dedikleri yapılmadan asla çıkılmazmış, merdiven bunun elindeymiş yani,

Din hocalarından tutun da üniversite hocalarına, öğretmenlere kadar hemen herkes bunların dediği istikamette yol almalıymış!

Devleti yönetenler de bunların fikirleri ile donatmalıymış kendini, yönetilenler de.

Bu arkadaşlarımız eleştiriden münezzeh bir şekilde yaşayıp gitmeli, herkesin tekerine taş koysa da tek bir Allah’ın kulu bunların yoluna çıkmamalıymış çıkarlarsa da bunlardan yol yordam öğrenmek için çıkmalıymış.

Üstelik her şeye, her olaya, her bilgiye hâkim oldukları halde bunlar acayip bir şekilde huzursuzlarmış. Oysa bunlar huzura nasıl kavuşulur, insanlar nasıl mutlu olur hepsine birden hâkim olanlardı.

Çok bilmek mi huzursuz etti bunları, bildiğini zannetmek mi, dünyayı kendi etrafında döndürmeye çalışmak mı, bilinmez…

Kimden bahsettiğimi anladınız mı?

Bizler hariç herkesten bahsettim.

Bizlerde zerre kadar yoktur bu tür kötü özeliklerden.

Ama etrafımıza baktığımızda herkes böyledir.

Biz sütten çıkmış ak kaşık iken sütümüzü hep başkaları kirletiyordur o yüzden bir dahakine bizim kaşık da kirleniyordur…

İnsan, kendisini mutu olmak için sevmeli, kendisini huzursuz etmek için değil.

Kendinizi ve etrafınızdaki insanları huzursuz etmek istiyorsanız, dünyanın merkezine oturup döndürün dünyayı etrafınızda…

Mustafa SÜS

Facebook yorumları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir