ALT KATI ÇÜRÜYEN ŞEHRİN ÜST KATINDA DANS ETMEK
ALT KATI ÇÜRÜYEN ŞEHRİN ÜST KATINDA DANS ETMEK
Şehir medeniyet demektir.
Bizde medeniyet ne yazık ki yaşam biçimi olarak anlaşılmakta.
Kılık kıyafet batılı olsun, yeme içme batılı olsun, eğlence anlayışı batılı olsun gerisi önemli değil.
Kaldı ki batı medeniyeti bizden öğrenmiştir.
Onlar gibi yaşamak onları maymunca taklit etmek demektir.
Oysa biz önce yaşadığımız yeri medenileştirmeliyiz.
Alt kat çökerken üst katta eğlenmek binayı çökertir.
Her türlü eğlenceye her türlü imkanı sağlayıp da alt yapı sorunlarına daha sıra gelmedi, hepsi bir günde olmuyor diye bahaneler bulursak o bina çöker ve biz yönetimde kalmış olsak bile, olmayan bir binayı yönetiyor oluruz.
Şehir kirliyse, insanların yaşadıkları alanlar, parklar, bahçeler, piknik alanları kirliyse o şehrin insanları o şehirde yaşamaktan hoşnut olmazlar.
Yollar eski köy yolları gibi engebeli, dar, tıkış tıkışsa o şehir iyi yönetilemiyor demektir.
Buna kafa yoracak insanların olması lazım. İnsanların derdiyle hemdert olacak, insanı merkeze alacak yöneticilerin işbaşına gelmesi lazım.
Sokak hayvanlarının sokakları mesken tutması bir şehrin ve o şehirde yaşayan insan ve yöneticilerin en büyük ayıbıdır.
Gün geçmiyor ki yolun ortasında can veren bir hayvan görmeyelim…
Neresinden tutarsanız tutun elinizde kalıyor…
Oysa eğlenceye ayırılan zaman, para, imkan gırla!
Neymiş şehir tanıtılacakmış…
Şehri önce içinde yaşayan insana sevdirin de dışarıdan misafir sen davet etmesen de gelir.
