EN İYİ PARTİ SENİN PARTİN! (Köşe Yazısı)


EN İYİ PARTİ SENİN PARTİN! (Köşe Yazısı)
Siyaset tüm dünyada sorunların çözümü için yapılır.
İşler yolunda gitmeyince, sistem tıkanınca siyaset girer devreye.
Siyaset, bir istişare kurumudur aynı zamanda.
Ülkemizde de öyledir, dünyada da öyle.
Bakmayın siz insanların “siyasete bulaşmam siz de bulaşmayın” dediğine.
Siyasete ucundan kıyısından herkes bulaşır.
Kimisi herhangi bir partiye oy vererek, kimisi de oy vermeyerek bulaşmış olur.
Ülkemizde siyaset gelişmiş ülkelerden çok farklıdır. Bunu bilmeyen yok.
Normalde partiler çıkar seçimden önce: Seçim beyannamesini açıklar ve seçmenler de inandırıcı bulursa oy verir inandırıcı bulmazsa oy vermez daha inandırıcı olanına yönelir.
Ülkemiz ve insanımız normalin üstünde olduğundan, beyannameye falan bakmaz.
Bilinçli oy kullanan insan sayısı o kadar azdır ki bizde…
Gelişmiş ülkelerden tarafsız gözlemciler gelip bizim insanımızın hangi saikle hangi partiye oy verdiğini araştırsa, bu ülke neden batmıyor ki sorusunu sorar ardına bakmadan kaçar gider.
Şimdi elinizi vicdanınıza koyun, oy verdiğiniz partileri ve o partilerin geçmişte yaptıklarını gözünüzün önüne getirin ve düşünün…
Oy verdiğim parti memleketimin hangi sorununu çözdü? Ya da sorunları çözecek kadroya sahip mi?
Söylemleri ayrıştırıcı mı, yatıştırıcı mı, birleştirici mi?
Gemi yalpalayınca benim liderim hangi safta yer alıyor?
Ülkem mi önemli, partim mi önemli?
Ülkeme faydası olduğu için mi kendi partime oy vereceğim yoksa rakibimden hoşlanmadığım için mi?
İç ve dış düşmanların bir araya gelip kapalı kapılar ardında yazdıkları senaryonun bir figüranı mıyım değil miyim?
Ortalık savaş alanına dönmüşken, çözümün mü parçası benim liderim yoksa sorunun mu?
Ateşe benzin dökmeye mi gidiyor su dökmeye mi?
Aslında ne demek istediğim gayet açık!
Kısaca, öbür dünyada hangi liderle haşrolmak istersiniz?
Peki, kul hakkını bilir misiniz?
Memleketime yapılan ve yapılacak olan hizmetler benim verdiğim veya vermediğim oyla durdurulacaksa, gelecek nesiller de bu hizmetlerden yararlanamayacaksa o tüyü bitmedik insanların hakkına girmiş olur muyum olmaz mıyım?
Devlete kurşun sıkanların yanında yer almadım ama teröre karşı amansız mücadele eden devletimin yanında da yer almam, diyen liderin peşinden gitmek sana da çok tuhaf gelmiyor mu?
Senin tarafsız kaldığın her saniye, senden güç alan terör daha çok kan döküyorsa bunda vebalin yok mu?
Saray kendi istikbali için savaş istiyor safsatasını bir kenara bırakmanın zamanı gelmedi mi?
Devletin en tepesindeki bir insanın daha çıkacağı hangi makam var ki, kendi istikbali için savaş istesin? Bunu akledemiyor musun?
 


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir