Bir Çay, Bir Kahve, Bir Hikâye
Bir Çay, Bir Kahve, Bir Hikâye
Sordum bir ara ustama: — Ustam; bulunduğun bir ortamda çaycı kardeşlere çay söylenirken, “Herkese kahve, Mustafa’ya çay” diyen değerli ağabeyinizin sözü yanlış anlaşılıp da herkese çay, Mustafa’ya kahve getirilirse bunu neye yorumlayalım, nasıl yorumlayalım?
Ustam, “Guzum hikâyeyi bilen bilir, bilmeyen için de tekrar etmek gerekirse…” diyerek başladı anlatmaya: “Hocanın biri yağmur duasına giderken kafayı yukarı kaldırıp, ‘Benim tarla burası ha, haberin olsun!’ demiş. Yağmur duasından sonra ortalık toz duman, göz gözü görmüyor. Eyle bir yağmır yağmış, eyle bir yağmır yağmış ki… Geri dönüşte bir bakmış hoca; kendi tarlası yerle yeksan olmuş, ne mahsul kalmış ne ağaç… Bizim hoca kafayı tekrar göğe kaldırıp; ‘Bu suç senin değil, sana bu tarlayı gösterenin!’ demiş.”
“Ustam hikâye tamam da… Biz nasıl ders çıkaracağız ‘Herkese çay, Mustafa’ya kahve gelmesi’ olayından?” dedim.
Ustam, “Mustafa da kahveyi içiverseydi ne olacak sanki? Şikarlanmasın çok da!” diye kızdı.
“Ustam, kahveyi içti zaten. İçti içmesine de adamın alerjisi var. Kahveyi zaten içmezmiş, bir de sosyal medyada kahve paylaşımlarından sonra iyice soğumuş kahveden. Hele bir de midesine dokunuyormuş…” dedim.
Ustam, “İyi de bundan bana ne?” dedi. “Allah insanları sevdiği şeylerden uzak, sevmediği şeylere yakın tutarak imtihan eder. Al sana ders!” diyerek dikti tepeye çayını…
M’S
Mustafa Süs'ün kişisel blogu sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
