Görgüsüzlüğün göstergeleri ( Diriliş Postası 01.09.2025)

Okulların da açılacak olmasıyla şu teşhirciliğe kadar varan çıplaklık yeniden gündemde.
Zaten gündemimizden de düşmek bilmiyor bir türlü.
Açıklık, insanların çoğunluğunun uzak durduğu netameli bir konudur.
Normalde olması gereken nedir?
”İnsanlar, kimseye zarar vermeden istediğini giyerler!”
Normal insanların yaşadığı bir memlekette durum böyledir.
Ama anormal insanların yaşadığı memleketlerde durum biraz farklıdır.
”Biz bilimi önceler bilimin ışığında ilerleriz.” diyen insanların çıplaklığı özgürlük olarak zannetmeleri tuhaf!
Gelişmiş ülkeler çıplaklığı teşhircilik olarak nitelendirir. Ve her aklı başında insan ister bilim adamı olsun, ister dindar, ister ateist, ister erkek, ister kadın hepsi birbiriyle yarışır bu konuda.
Batılı ülkelerin üniversitelerinde çıplak insan göremezsiniz. Normalde batı, bize örnek teşkil edecek bir medeniyet değil hatta batı, medeniyet de değildir.
Ama ülkemizde yaşayıp da ülkemizde işlerin kötü gittiğini düşünen ve her fırsatta batıyı gözümüze sokmaya çalışanların içler acısı durumunu gözler önüne sermek için batıyı örnek verdim.
Yoksa bağımsızlıkla övünen sekülerler bilmeyebilir de bilen bilir, batı kan ve gözyaşı üzerine kurulmuş içi fos dışı cilalı bir medeniyettir.
Evet bu sözüm ona medeniyette çıplaklık yoktur.
Çıplaklık sadece ayıp değil aynı zamanda düşkünlük, acizlik olarak da nitelendirilir.
Herhangi bir konuda yetkin olmayan insanların kendilerini teşhir ederek cahilliğini, görgüsüzlüğünü kamufle etme aracıdır çıplaklık.
Açıklık değil, çıplaklıktan söz ediyorum.
Deniz kenarında bir okulda görev yapan öğretmen arkadaşım anlatmıştı…
”Seminer döneminde öğretmenin biri bikinisiyle denizden çıktığı gibi okula girdi.”
Bu tür konular başta söylediğim gibi tabusal alan…
Kediyi köpeği istismar edene, çıplaklığa ve birkaç konu daha var onlara laf edemezsiniz.
Hemen niyetinizi sorgularlar.
“Ben istediğim gibi giyinirim, sen gözlerine hâkim ol.” deme cüretini gösterenlerin yaşadığı bir ülke burası.
Yüksek sesle müzik açarak sabaha kadar komşunu rahatsız etmekten daha beter bir durumdur bu. Ben istediğim gibi müzik dinleyebilirim sen kulağına hâkim ol denir mi?
Müziğin sesi sadece uyutmaz belki ama ahlaki çöküntü bir nesli heba eder.
Normal insanların yaşadığı bir ülkede olsaydık ve teşhircilik sadece yapana zarar verseydi “Utanmadıktan sonra istediğini yap.” der geçerdik.
Ama anormal derecede teşhircilik ön planda olduğu için ve “fahişe” yazılı tişörtlerle çıplaklık normalleştirilmeye çalışıldığı için kime ”utanmaz” diyeceksiniz ki?
Geçmişte, ‘kadınlar günü’ bahane edilerek açılan pankartları gördünüz.
Onlar bilinçli yazılmıştı.
“Sizin hakaretlerinizin hepsini biz zaten kendimize yapıyor, sizin bize hakaret etme özgürlüğünüzü elinizden alıyoruz…” demek istediler.
Bunlara mı “utanma” diyeceksiniz?
Evde bırakın misafiri ev ahalisinin yanında bile giyemeyeceği kıyafetle sokağa çıkan insanlar var.
Evinde misafirinin yanında giyemediğini dışarıda giymek…
İncelenmesi, araştırılması, üzerinde kafa yorulması gereken bir konu değil mi?
https://www.dirilispostasi.com/gorgusuzlugun-gostergeleri