SORUN YOKSA BAŞARILI OLACAĞIM!
Eğitim camiasının en önemli handikaplarından bir tanesi çözüm yerine bahaneler üretmesidir.
Yalnızca eğitimciler değil, iş yapmak istemeyen veya iş yapma yeteneği olmayan, kendisini, gerçeğini, gücünü keşfedemeyen herkeste vardır mazeret üretme çaresizliği.
Yan yana iki tarla düşünün. Aynı iklim, aynı toprak, aynı yağmur…
Çiftçinin bir tanesinin tarlasında yok yok. Rengârenk çiçekler, çeşitli meyveler, sebzeler…
Diğerinin tarlasına bakın, ayrık otları, taşlar, çalılar içinde tek tip bir ürün.
İkincisine sorun, neden senin tarladan verim alınamıyor, diye…
Duyacağınız laflar belli.
Havalar iyi değil, yeterli yağmur yağmadı, tohum kalitesiz çıktı vs.
Diğer tarladaki ürünü gösterseniz de hiçbir faydası olmayacak çünkü zaten iş yapabilecek nitelikte olsa o soruya muhatap olmaz.
Eğitim camiasındaki paydaşlardan aileler, öğretmenler ve okul yöneticileri de bu soruya muhatap oluyorlar ya da olmalılar.
İnsanlar zekâ yönünden eşit doğmayabilir ama eğitilmelerinin önünde hiçbir engel yoktur.
Komşunun çocuğu kadar başarılı olmayabilir çocuğumuz ama istersek komşunun çocuğundan daha ahlaklı bir birey olabilir, bahanemiz olmamalı bu konuda.
Aynı okulun diğer sınıflarındaki öğrenciler öğretmenleriyle aynı ders işlenirken dersi eğlenceli ve tam katılımlı işliyor da senin sınıfında sen yaramaz öğrencileri bahane ediyorsan, velilerin ilgisizliğini bahane ediyorsan, ders materyallerinin eksikliğini bahane ediyorsan, ikinci çiftçiden hiç farkın yok demektir.
Velilerle muhatap olurken, velileri rencide edecek davranışlarımızla onlara lanet olsun dedirterek veli toplantıları yapıyor, onları motive edecek davranışlarda bulunmuyor, kendimizin aslında süper bir öğretmen olduğunu dile getirip, tüm suçu velilere yıkıp vicdanen de rahat uyuyorsak, aldığımız maaşı çocuklarımıza yedirmemeliyiz bence.
Sınıfların olmazsa olmazı yaramaz, dersi bölen, öğretmeni delirten öğrencilerini sınıftan atarak dikensiz gül bahçesi tadında derse girip yalnızca durumu iyi olan öğrencilere ders anlatarak başarılı öğretmen olma yolunda emin adımlarla yürüyorsak, kusura bakmayalım ama o çocuklar biz derse girmesek de başarılı olurlar zaten.
Önemli olan yaramazlarla durumu iyi olanları harmanlayarak kötüye özeni değil iyiye özeni geliştirip çıtayı günden güne yükseltmektir.
Evdeki tüm çocuklar sorunsuz, sınıftaki tüm öğrenciler sessiz, sakin, başarılı, okuldaki tüm öğretmenler çalışkan, özverili olsa ne güzel olur değil mi?
Güzel olur da o zaman ana babaya, öğretmene, okul yöneticisine gerek kalmaz. Gidip evlerimizde oturalım işlerimizi bırakarak.
Marifet fırtınada gemiyi yürütmekte…
https://twitter.com/saskinkelimeler


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir