ŞEHİRLERİN YÜKÜ AĞIR


ŞEHİRLERİN YÜKÜ AĞIR
Elimiz ayağımız tutarken çıktık yola
Elimizden tutan yok diye
Ayağımızdan tutan da olmadı değil.
Ayaklarımızı yerden kesip
Elden ayaktan düşmeden
Gözden ve gönülden düşmeyi göze alıp
Kuyruklu yıldızlara kapatıp gözümüzü
Güneşi de arkamıza alıp
Gölgelerimize yaslanarak
Bir gece vakti çıktık
Kıvrılan yolları valizimize koyarak…
Eller düştü sonra
Ayaklar elden düştü
Gözler düştü ardından
Ardımızdan serpilen su
Utancından toprağa düştü
Göze almayı ne bilsin akşam
Yapraklar düşmeyi ne bilsin
Kımıldatmadan rüzgâr…
Limanlar yanmış
Umutlar tükenmiş
Dalgalar yorulmuşsa
Ayaklarımızı yerden kesmeyecek değildik…
Kirli şehirler de uyusun uykusunda
Ki şehirler kendiliğinden kirlenir
Batıl bir inanca göre!
İnsanlar kendi vicdanının azabını
Şehirlere yük ederek yaşarlar.
Ve kimine göre de
İnsanlar kendi şehirlerinde ölür
Doğduğu topraklara gömülmekten korkup…
M’S


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir