ÖZGÜRLÜĞE HAYRET!


ÖZGÜRLÜĞE HAYRET!
Gecenin ayak sesleri şiirin betimsiz dizelerinde saklı
Kulaklar sağır, gözler kör, yürekler mühürlü
İşgal altında ketum şehir
Ve şehrin içine ağlayan başsız sakinleri
Kelimeler zebun, kafiyeler girift, sözler duyarsız
Cümlesine eyvallah diyecek kadar yorgun sokaklar
Kara kaşlarında bel var
Aşinalığı tecrit edilmiş yasak tebessümlerin
Kırık dökük mevsimlerin karamsar iklimi
Yağmur mu bilmiyor nereye çöl olacağını
Dağlar mı kımıldıyor yerinden belli değil
Heyülasına denk geldik kendimizden giderken yolcusuz yolların
Karabasanlar fırsat kolluyor kadim duaların kabulsüzlüğünde.
Sırtımız pek, kalbimiz nasırlı, ellerimizin içi yangın yeri!
Olur da olmazların bağrına saplanırsa hançer
Gölgeler kan ağlayacak, demedi demeyin!
Aşkın kabullenmeleri kale almayacak
Destursuz akan ırmaklara seyrelti gözlerle bakanlar
İpini koparanın özgürlüğüne hayret yakışacak gene!
İpe sapa gelmeyecek bahanelerle yokuş aşağı yuvarlanacak
Kimsenin sahip çıkmak istemediği yalan sanılan gerçekler
Altında kim ezilesi, kimin azad edilesi var ki?
Yumru gibi boğazda düğümlenecek gidilen ve
Yarım bırakılmış yollar!
M’S


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir