İYİYİM!
İYİYİM!
İyileştim ben
İyiyim yani, artık!
Sözlerimdeki yaralara bakma
Bakma gözümden akanlara
İyiyim
Sigarayı daha çok vergi vermek için çoğalttım
Sırtımdaki kuluçların artması gerginlikten dedi doktor
Eylül dedim ben de! Üşütüyor malum…
Midem eskisinden daha çok yansa da
İyiyim diyorum
Dağlara meftunum bilirsin
Yeni değil yani kaçışlarım
Sıkıntı edecek bi’şeyim yok
Hani sormadın ya
Söyleyeyim ben gene de!
Dünyanın üstüme geldiğine de aldırma
Benim önüne çıkan
Önüme çıkan ne varsa elimin tersiyle iten benim!
İyiyim demiştim ya?
Yemin etmeden söylüyorum
İnan diye!
Soytarılara gülüyorum mesela
Gülüyorum ince zeka esprilere
Yolda yürürken de gülüyorum
Olur olmaz aklıma esene!
İrkiliyorum sözüm ona dokunuşlardan
Kendi ellerimle kendime
Aynaya da bakıyor değilim hani
Kendi kendime konuşmalarım yetiyor bana
Sağıma soluma baktığıma
Durup dururken içini yaktığıma da aldırma!
Biraz umut biriktirdim diş’ten artırıp
Biraz da yorgun satırlar
Gözleri dalıp gidiyor hummalı bir çocuk gibi şiirlerin
Şiirler eskisi gibi dokunmuyor yaralara
Haydi buna da inan
Yemin etmeden çıktı ağzımdan
İyiyim desem de
İnan bana
Kıytırık akşamlar geceye gebe olmasa
Bekler miydim gün batımını?
Koca bir yaz ne diye çektim sanıyorsun kavrukluğu
İyiyim demek için neden bekledim Eylül’ü?
Sorsaydın söylemezdim
İyiyim…
İnan yalanlarıma
Bak yemin etmiyorum!
M’S