Espri zekâ işidir derler, zekâsı olmayan insanların ne espriden anlaması söz konusu ne de espri yapabilmeleri.

 Sendikalar arasında baş gösteren, karşılıklı laf sokmalar ve suçlamalar kayıkçı kavgasından öteye geçmedi hiçbir zaman bu ülkede.

 

Bu kavganın en son şekli ise: “Memur-Sen, gece uyku eylemi, Ramazan’da açlık grevi.” Yapacağı şeklinde.

Şöyle uzaktan veya yakından bakılınca gülünecek bir espri, hatta neredeyse zekâ parıltısı bile var diyebiliriz.

Hakkını yemeyelim bu espriyi yapanların.

Yemeyelim de, şimdi Memur-Sen’e atfedilen bu espriyi biraz deşince, bu suçlamalarda bulunanların tıynetine ve geçmişine bakmamız gerekiyor.

Oruç sadece Memur-Senlilerin tekelinde mi gibi bir soru muallâkta kalır ve sormayacağım. Bu soruyu soran sendikacılar güya laf altından laf sokma derdindeler. Kendilerinin oruçla bir ilgisi yokmuş gibi. Yok mu gerçekten?

İkincisi, sessiz yürüyüşle suçladıkları Memur-Sen’e hakaretvari laflar edenler, kendileri düne kadar yetkili idiler, kendileri yıllardır memurlara ne kazandırdı?

Biz yetkili iken “Toplu Sözleşme” yoktu deme garabetine düşmesinler sakın, toplu sözleşmenin bir aldatmaca olduğunu düşündükleri için zaten referandumda oy falan vermediler.

Şimdi ben burada, Memur-Sen’in avukatlığını falan yapmıyorum, toplu sözleşme masasında etkili görmediğim bir sendikaya avukatlık yapmam.

Bir hakkı teslim etmek gerekirse, kim ne zaman nerede ne hakkı kazanmış?

Kim kendisinde, açlık grevi ve uyku eylemi yapacak Memur-Sen, deme hakkını kendinde görüyor?

İLKSAN seçimini kaybedince, bize lazım olan 6 kişiyi de satın almazsam… gibi cümleler kuran sendikacılar mı bu ülkede birilerine laf sokacak?

Konya’da bir okulda yapılan törende protokol masasına gelirken rakip gördüğü sendika temsilcisi ile tokalaşmayacak kadar kindar sendikacılar mı laf sokuyor?

Üye kaybedince, kaybettiği üyelere hakaret eden, üyeleri başka sendikaya kaydedenleri tehdit edenler mi bu ülkede sendikacılık yapacak?

Okullarda hiçbir liyakati olmadığı halde masa başında okullara yönetici olarak atanıp, her öğretmenin önüne üyelik formunu verip de imzalayın şunu, diyenler mi laf sokacak?

Yandaş diye suçladıkları sendikacıları suçlarken, borularının öttüğü zamanlarda nasıl yandaşlık yaptıklarını tekrar etmek mi gerekecek?

Şimdi ellerini ovuşturarak, karşı sendikadan istifa edecekleri bekleyenler, dökme suyla değirmen dönmeyeceğini bilemezler mi?

Madem espri yapma yetenekleri var ve zekâları yeterli, o zaman kendilerinin geçmişlerine bakıp geleceği inşa edemeyeceklerini de bilmeliler.

mustafasus@hotmail.com

 

 


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir