Anlam Çoğaltarak Gidebilmek


Öyle derinden sarsılıyormuş gibi yapmana gerek yok, ellerin titremiyorsa sarsılmıyorsundur. Öyle acı çeker gibi ah edip vah etmene de gerek yok, acı çeken insan ölür! Hayır, yani dünyasının değiştirir demiyorum, acısını yok etmek için, hissetmemek için ölür.
Öyle derinden sarsılıyormuş gibi yapmana gerek yok, ellerin titremiyorsa sarsılmıyorsundur. Öyle acı çeker gibi ah edip vah etmene de gerek yok, acı çeken insan ölür! Hayır, yani dünyasının değiştirir demiyorum, acısını yok etmek için, hissetmemek için ölür.
Ölmeyi göze alabilecek kaç acımız var ki? Kaç kere acıyı göze aldık ölmemek için peki?
Yolda salınmana gerek yok, gitmek istiyorsan gideceksin. Ağlayacaksan eğer! Şekiller çizmene gerek yok kaldırımlarda, yarenlik etmene de gerek yok yıldızlarla. Yola koyulduysan gideceksin. Hangi yıldız olsa yol gösterir sana!
Ardına bakarak gitmelisin, hoş gelse de kulağa arkana bakmadan gitmek.
Arkana bakarsın zaten, kandırmayalım kimseyi. Ağlarsın da üstelik.
Önce kendini sermelisin ayaklar altına, çiğnemelisin gururunu, gurur aptallık deseler de inanma. Özleyeceksen, gideceksin. Özlemeyi göze alacak gitmeler biriktirdiysen eğer.
Senin için ölürüm, deyip de salakça hayat yaşayanlar ülkesidir koca dünya. Koca dünya bir yalancılar durağı, serdengeçenler geçip gideli çok oldu. Sahte yüzlerin birbirlerine, sahte yüzlüsün dedikleri bir âlemde yaşıyoruz.
Herkesin birbirini kandırmaya çalıştığı bir zamanda, herkesin bal gibi de kendisini kandırdığını en önce kendisinin bildiği bir zamandayız.
Öyle yarım cümleler kurayım da birileri gelsin tamamlasın yanılgısına düşmemeli insan. Kimse kimsenin cümlesini tamamlamaya cesaret edecek kadar gözü kara değildir.
Eskidenmiş gidenin ardından ağıtlar yakmak, şimdilerde gidene teneke çalıyorlar, dalga geçiyorlar gidenle… Göze alabilir misin?
Şiirler, şarkılar umarsın belki ardından, belki birkaç damla gözyaşı? ha ne dersin?
Telaşla, dur gitme, bekle, ben de geliyorum, bensiz gidemezsin! Gibi safdışı cümleler…
Ceketini alıp sırtına yarım omuzla git gideceksen. Kimsenin ağlayacağı yok, kimsenin umursayacağı yok. Kitaplarda, romanlarda, şarkılarda, şiirlerde kaldı büklüm büklüm gitmeler, gidenlerin ardından çekilen mide sancıları…
Ölenin ardından söylenmez kötü söz, gidenin değil…
Hep güzel şeylerle analım, gülen yüzüyle kalsın hafızalarda, gidişinden sonra hiç gülmedim, unuttum yaşamayı, o yüzden yaşlandı gözlerim… Çok beklersin…
Gidersin, gitmelisin, gideceksin.
Arkana baka baka, gözünden yaşlar aka aka gideceksin.
Binlerce söz ağız birliği etmişçesine kal derken, gitmemek olmaz. Kal diyen her söz, git der aslında.
Asıl amaç dudak bükmelerde gizlidir, elinin tersiyle yüzüstü bırakılmanda gizlidir.
İşaret parmağı hep karşıyı gösteriyorsa, aynalar tedavülden kalkmışsa, sözler güzel ve içini dolduramıyorsa hiç kimse o sözlerin, sesler uğulduyor da kulaklarında hiçbir şey anlayamıyorsan, birbirine karışmış radyo frekansları gibi, ibreyle oynarken kulağına çalınan hoş bir şarkıyı bir daha bulamıyorsan, sen buluncaya dek şarkı da bitmişse;
Sözlerini saklayıp, çoğaltarak anlamları, gitmelisin!
mustafasus@hotmail.com
{fcomment}


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir