Mustafa Süs

EYLÜL-NİSAN KARDEŞLİĞİ

Mayıs 03
22:30 2015
Paylaş

EYLÜL-NİSAN KARDEŞLİĞİ
Kırkı çıkmamış hüzünler veda ediyordu Nisan’a
Kendi gözlerimle gördüm.
Otuz gün kime uzun?
Yarısı Eylül olmalıydı bu hengamenin
Yarısı Nisan…
Ekmeliydik tohumu
Kırkı çıkmadan bitmeliydi topraktan
Kimin acelesi varsa ölür giderdi
Ağırdan almalıydık biz
Ağır ağır ölmeli
Aceleyle aceleye gelmeden
Yarı yarıya bölüşmeliydik
Hüznü ve hazanı…
Doğum sancısıyla birlikte ölsündü
Suya sabuna dokunmayanlar.
Buğday da başaklarından söz etmesin uzunca bir süre
Şehirleri istila eden yapay laleler meselâ!
Dağ çiçeklerinin dili uzasın git gide
Ama onlar ne kadar sessiz
Ne kadar yalnız
Ve ne kadar Nisan hepsi!
Göğe benden daha yakın
Dağın başları
Böğrüme giren sancılar
Kalbimde biriken isyan
Ve ruhumu talan eden isyancılar!
Daha yakın göğün yere dönük yüzüne!
Ismarlamak lâzım şimdi
Can pazarında yağı bitmemiş bir kandil gibi Eylül’ü
Dudaklarında ateş kırmızısı bir lâl
Dilinde sararmış eğreti şiirlerle
Koşup gelirdi
Kardeş hüznün Nisan’ına!
Şimdi Nisan da gitti değil mi?
Onu da gömdük Eylül’ün mezarında kıvranan yanına!
Artık ellerinizi cebinizden çıkarıp
Sokağa atın kendinizi
Acelesi varken ölmeyi bilmeyenler
Düşün birbirinize!
Biz Can’ın
Eylül’ün
Nisan’ın derdine düşelim
Siz kuruntularınızla
İnsanları düşürün derdinize!
M’S

YORUM

ŞAŞKIN KELİMELER

Gazeteler

Aylık Arşiv