Memleketimin en gözde semtlerinde neden seküler kesim ikamet eder hiç düşündünüz mü?
Hatay’dan başlayın İstanbul’a kadar kıyı şeridinde seyahat edin.
Zeytinliklerin ortasında zeytin ağaçlarını talan ederek yapılan villalarda seküler kesim oturur.
Ormanların içinde ağaç katliamı yapılarak inşa edilen villalarda seküler kesim oturur.
Kimisi akademisyendir bunların, kimisi üst düzey rütbeli emekli asker kimisi bürokrat veya siyasetçi ya da iş adamları…
Kıyı kesimlere yapılan beş yıldızlı otelleri de seküler kesim doldurur.
Sabahlara kadar yapılan alkollü eğlenceleri de onlar yapar.
Bu güruh hem zeytin katliamı yapar hem ağaç katliamı yapar hem de çıkıp “zeytinime dokunma” yaygarası koparır.
Pişkinliğin sınırı yok nasılsa. Çıtayı göğe çıkarırlar pişkinlik konusunda.
Üst düzey siyasetçilerinin villalarını araştırın, sanatçı kılıklı tiplerin, sözüm ona gazetecilerin villalarının tamamı orman arazisi içindedir. Hem ormanlık araziye villa yaptırıp hem de ağaç sevdalısı gibi davranırlar.
Bunlar yapar, bunlardan her şey beklenir de bunlara inananlara ne demeli?
İnsanda hiç araştırma kültürü olmaz mı arkadaş?
“Ben kime oy veriyorum, kimin konserine gidiyorum, kimin yazısını okuyor, videosunu izliyor ona katkıda bulunuyorum?
Zeytin ağacı kesip yerine villa yapanla ben neden aynı kulvarda koşuyorum?” demez mi insan?
Bak arkadaşım…
Zeytin ağacına sahip çıkalım, ormanımıza sahip çıkalım, suyumuza sahip çıkalım da…
Bunun bir yolu yöntemi var…
Devlet senin refahın artsın diye maden çıkarmak için ağaç kesecekse bunun getirisini götürüsünü tartışırsın…
“Devlete karşı çık, villa yapana sesini çıkarma!” Affedersin de nesin sen?
Piyon musun? Kullanışlı aptal mısın? Aparat mısın? Nesin?
Kendine gel!
Bunların tamamı en lüks beldelerde yaşıyor, şehrin en zengin muhitinde bunlar oturuyor, en lüks arabalar bunlarda, yurt dışına tatile en çok bunlar gidiyor ama…
“Memleket battı, memlekette huzur kalmadı, memleket iflas etti.” diyenler de bunlar…
Bunu hiç düşünmez misin sen?
Kim sürdü senin tarlanı?
Kim öğretti sana beynini kullanmamayı?
Doğruyla yanlışı ayırt etme ferasetini kim köreltti?
Seni kullandıklarını ne zaman fark edeceksin?
Dindar kesime düşmanlığın seni iki yüzlülerin yanında mı konuşlandıracak?
Sen dürüst ol! Sen adil ol! Doğruyla yanlışı sen ayırt et! Sana gıpta edelim…
Kötünün peşinden gitmekle kalmıyor, kötülüğü daha da çoğaltıyorsun, farkında mısın?
https://www.dirilispostasi.com/ulkeyi-soyanlar-rahatsiz