İSYAN YÜKLÜ SORULAR


 
 
isyan
Sorduğum sorulara cevabı nasılsa öğrenirdim ben
Soracağım soruların cevabıydın Eylül..!
Ketum bir halin vardı
Öyle kıvrandırıyordun ki beni
Tüm dünyaya kulak kesilmiş
Dikmiştim gözümü sana!
Her sızlattığında sözlerimi
Ok gibi delip geçiyordun içimden
Yapraklarının sarardığı yalanını kim uydurmuşsa
İşe yarar bir yalandı
İnandım!
Yağmurunun da mı bir cevabı yok
İsyan yüklü sorularıma?
Yok! deyince sen,
Nisyan barındırıyorum
Sen çalınca kapımı
Unutuyorum ne varsa yaşanmışlıklara dair
Cevapsız bırakmazdın hani?
Gözlerim düşerdi nehre,
Dalar giderim, sanırdı insanlar
Ne kadar saftılar…
Gözlerim boğulur,
Kovulurdum dergahtan,
Yaşamasaydım aklımdan geçenleri.
Eylül;
Sarı değil, değil mi yaprakların?
Ben bilerek kandım
En keskin ve yakıcı cevaplarına rağmen
İnandım
Aldandım…
 
M’S
 
 


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir